Kıysaydım, benimdin!

sakin olmalıydım, direnmeli, sabretmeli, nazına nazlandığım, nazımın geçtiğini anladığım, her derdimi paylaştığım, ekmeğimi katık ettiğim gün dahi şüpheli bakmalıydım. ağlarken göz yaşını silip, omzuma yaslanmanı istemiştim ya, dayanak olmuştum sana, yapmamalıydım. gülerken en sahtesini, ağlarken en yapmacığını, seviyorum derken gözlerimle kötü bakmasını becerbilmeliydim.

sormamalıydım her defasında seviyor musun diye, ilgimden seni, sıkmamalıydım. hep telefonu suratıma kapatıyordun ya, bağırıp, çağırmalıydım. akmamalıydım damarından, dilimden düşürmeliydim oysa adını. herşeyimi adamıştım ya, kaptırmamalıydım tuzağına ayağımı, basmamalıydım, peyniri almaya çalışan fareler gibi kapana kıstırdın beni. sana dünya da bir sen yokmuş gibi, bakmamalıydım!

gece uykumdan olduğum, sabahları sana adadığım, aklınla oynadığım günlerde, sana müzik tarzını değiştirmek için şarkılar dinletmemeliydim. kararmalıydın o şarkıların hapsettiği kör kuyularda. çıkarmamalıydım aydınlığa, çıkarmamalıydım.

hep seviyorum diyordum ya, susmalıydım. dillendirmeyip eskitmemeliydim, lal etmeliydim dilimi. ağzıma elimi dayayıp susturmalıydım, seviyorumu ezberlemiş dilimi de, şımartmasaydım. yüzüne neşe getirdim, yaşlanıyordun gençleştirdim, iki kelime de isyandaydın da, seviyorum dedim, dememeliydim. öğrenmeliydim, birini ilgiyle boğmamayı, belki de sende daha a yı öğreniyordum. b ye geçemedim, çizdirmedin sayfalara bu b dir diye. oysa ben biliyordum, oysa ben heceliyordum, meğer sen bir tek a yı biliyormuşsun da, vurmalıydım yüzüne.

düşmemeliydim eline, bakmamalıydım gülüşüne, tırsmalıydım. maskeli melek(!)lerle çok uğraşmıştım senden önce.

seni farklı sanmamalıydım!

bilmeliydim, bir insan bu kadar iyi olur mu, sorgulamalıydım. elini tuttuğumda hiç bırakmayacak gibi sıkmamalıydım, hatta tutmamalıydım elini. boğmamalıydım ilgiden, sarmamalıydım sevgiden, açmamalıydım kollarımı, tatmamalıydım bu acıyı yeniden. mısır tarlası faresi gibi korkuyla bakmalıydım, kaçmalıydım.

dirilmek yerine seninle, ölmeliydim! uçmak yerine, çakılmalıydım yere, düşmeliydim. batmalıydım bataklıklarda, çarpışmalıydım kazalarda da, senin bana yaptıklarının yanında hiç kalırdı, çarmıh.

sana dünyamı vermemeliydim. aldın eline, taktın eksenine bir ip, sallaya sallaya yerle bir ettin. gecem gündüzüme karıştı, gündüz neydi, hatırlamıyorum. dönmeliydi tek başına dünyam, güneş dedik de yak diye mi güvendik, azıcık uzak olsaydın, neren erirdi? denizlerim taştı, ışıklarım söndü, dünyama kattıklarıma, sevdiklerime de değiştim seni, çamlarım yıkıldı, meşeler, gürgenler kökünden koptu.

herkesten değil senden ummalıydım, tozunu da pembeni de alıp gitmeliydin dünyamdan. kahretsin işte, seviyorum.

deyipte kendimi sana heba etmeseydim, parmaklarına oyuncak edip bir o yana bir bu yana savrulmasaydım

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2010 • Aklınızda ne var? • Design by Dzignine